قوله
تعالى فلا
وربك لا
يؤمنون حتى يحكموك
فيما شجر
بينهم
92- "Hayır; Rabbıine
And Olsun ki, Aralarında Çekiştikleri Şeylerde Seni Hakem Tayin Edip, Sonra
Senin Verdiğin Hükmü içlerinde Bir Sıkıntı Duymadan Tamamen Kabul Etmedikçe
inanmış Olmazlar" (Nisa 65)
أنا قتيبة بن
سعيد نا الليث
عن بن شهاب عن
عروة أنه حدثه
أن عبد الله
بن الزبير
حدثه أن رجلا
خاصم الزبير
عند رسول الله
صلى الله عليه
وسلم في شراج
الحرة التي
كانوا يسقون
بها النخل فقال
الأنصاري سرح
الماء يمر
فأبى عليهم
فاختصموا عند
رسول الله صلى
الله عليه
وسلم فقال رسول
الله صلى الله
عليه وسلم
للزبير اسق يا
زبير ثم أرسل
إلى جارك فغضب
الأنصاري
فقال يا رسول
الله أن كان
بن عمتك فتلون
وجه رسول الله
صلى الله عليه
وسلم ثم قال
يا زبير اسق
ثم احبس الماء
حتى يرجع إلى
الجدر قال
الزبير والله
إني أحسب هذه
الآية نزلت في
ذلك فلا وربك
لا يؤمنون
[-: 11045 :-] Abdullah b. ez-Zübeyr'in
bildirdiğine göre Ensarlı bir adam hurmalığı sulayan bir su kanalı konusunda
Zübeyr'le, Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem)'in huzurunda davalaştı.
Ensar'dan olan kişi: "Suyu bırak da benim bahçeye gelsin" demiş,
Zübeyr ise suyu bırakmayı kabul etmemişti. Olay Resulullah (Sallallahu aleyhi
ve Sellem)'e intikal etti. Allah Resulü (Sallallahu aleyhi ve Sellem): "Ey
Zübeyr! Sen bahçeni suladıktan sonra suyu komşunun bahçesine bırak"
buyurunca, Ensar'dan olan adam öfkelenerek: "Ya Resulallah! Halan oğlu
olduğu için mi ondan yana çektin" dedi. Adamın bu sözü üzerine Resulullah
(Sallallahu aleyhi ve Sellem)'in yüzünün rengi attı ve: "Ey Zübeyr!
Bahçeni suladıktan sonra suyun önünü iyice kapat. Birikip duvardan taşıncaya
kadar da öyle bırak" buyurdu.
Zübeyr der ki:
"Hayır, Rabbine andolsun ki aralarında çıkan anlaşmazlık hususunda seni
hakem kılıp sonra da verdiğin hükümden içlerinde hiçbir sıkıntı duymaksızın
(onu) tam manasıyla kabullenmedikçe iman etmiş olmazlar" ayeti de sanırım
bu olay hakkında nazil olmuştur.
Tuhfe: 5275.
5926'da geçmişti.